EGE MİMARLIK 117: GÖÇ
Göç, bireylerin ya da toplulukların isteğe bağlı ya da istekleri dışında yerinden edilme süreci, zamanda ve mekânda kopuş, alt üst oluş ve yeniden kurulma çabalarını beraberinde getirir. Bu durum, bireylerin kültürel, zihinsel ve mekânsal aitliklerini sorguladıkları çok katmanlı bir sürece karşılık gelirken, aynı zamanda ekonomik, politik, sosyal ve çevresel sonuçlar da üretir.
Yaşadığımız coğrafya, yakın çevresindeki ekonomik ve politik istikrarsızlıklar sonucunda düzenli ve düzensiz göç hareketlerinin durağı ve çoğu zaman odağı haline gelmiş durumda. İnsanoğlunun savaş ve çatışma ortamlarından kaçma çabası ve güvenlik arayışı elbette yeni değil, ancak günümüzde bu mağduriyetler iklim krizi, gıda güvenliği, kıtlık, kaynakların tükenmesi, küresel ısınma, pandemi, denetimsiz işgücü ve emek döngüsü gibi faktörler düşünüldüğünde daha da keskinleşiyor.
OECD’nin 2019 verilerine göre Türkiye’deki iş gücünün %44’ü yabancı doğumlu, Göç İdaresi Başkanlığı’nın 2022 yılı verilerine göre ise en çok Afganistan ve Suriye’den düzensiz göçmen Türkiye’de bulunmakta. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği 2021 raporuna göre dünyada koruma ihtiyacı bulunan, en fazla kişiye ev sahipliği yapan ülke Türkiye. 3,6 milyon Suriyeli ile diğer uyruklardan 330.000’e yakın kişi Türkiye’de bu amaçla bulunuyor. Bu ve benzeri veriler gösteriyor ki, kentlerin, yaşam alanlarının, mekânların yeniden örgütlenmesi ve dönüşmesi kaçınılmaz.
Göç, Zygmunt Bauman’a göre ekonomik ilerleme sürecini kendine hedef edinmiş olan modern yaşam tarzının değişmez bir parçası. Göç krizi bugün dünyanın en temel ahlaki meselesi ve bir insan hakları sorunu olamakla birlikte, bu duruma tanık olanlar için kanıksanmaya ve normalleştirilmeye de oldukça yatkın bir konu. Bu sebeple, EGE MİMARLIK bu sayısında göç meselesini günümüzde, içinde bulunduğumuz sosyal, ekonomik, politik, ekolojik ve mekânsal bağlamlar açısından yeniden değerlendirmeyi, söz konusu bağlamlar açısından mimarlık mesleğine göç tartışması üzerinden yeni açılımlar getirmeyi, araştırma makaleleri ve görüş yazıları ile konuyu yeniden tartışmayı amaçlıyor. Makalelerde göçebe mekanlar, yersiz-yurtsuzluk, göçebelik, melezlik, entegrasyon, dışlanma, geçiş bölgeleri, barınma hakkı, sınır, sınır bölgeler gibi kavramlar tartışılabileceği gibi bu çerçeve ile ilişkilenen çeşitli perspektiflerdeki diğer çalışmalar da bu sayımıza davet ediliyor.